Bebeğe Verilecek İlk Meyveler

Bebeğe Verilecek İlk Meyveler Ek gıdalara başlarken bebeklere ilk verilen besinler arasında yer alan meyveler, gerek tatları, gerekse kolayca ezilebilmeleri sayesinde annelerin severek kullandıkları besinler arasında. Meyveler, farklı farklı besin öğelerine sahip ve sağlıklı gıdalar. Ancak bebeğinizin gelişim ayına göre belli bir sırayla vermeniz gerekiyor. Neden mi? Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım anlatıyor.

Ek gıdalara başlarken, bebeğinizi ilk bu meyvelerle tanıştırın.

Meyveler tatlı lezzetleri ve yüksek besin değeri ile birçok faydaya sahiptir. Bebeklere doğru zamanda tanıtıldıklarında ve diğer besleyici yiyeceklerle servis edildiklerinde meyveler mutlu ve sağlıklı büyümelerine yardımcı olacaktır.

Anneler alerji yapar mı diye endişe duyuyorlar

Besin alerjileri, bebeğinizi yeni bir besinle tanıştırırken kaygılandığınız bir durumdur. İlk 4 ila 6 ay sadece anne sütü ile emzirme önerilir, tamamlayıcı besinler ise duruma göre 4-6 aylık iken sunulmaya başlanabilir. Bebeğinizi yeni besinlerle tanıştırma planınızı mutlaka çocuk doktorunuzla konuşun. Bebeğinizin beslenmesini izlemeniz önemlidir. Yenilen herhangi bir meyveden sonra alerjik reaksiyon belirtileri olup olmadığını arayın. Olası bir alerjik reaksiyonu daha iyi tanımlamanıza yardımcı olmak için, aynı anda iki yeni besini vermeyin ki alerji belirtilerinin hangi yiyecek tarafından tetiklendiğini anlayabilin. Çocuğunuzun alerjik olabileceğinden şüpheleniyorsanız, çocuk doktorunuza danışın. 30 dakika içinde ortaya çıkan alerjik reaksiyon belirtileri: yüz, göz veya dudak şişmesi, isilik, ishal, kusma, burun akması gibi olabilir.

Bebeğe ilk verilen meyveler

Bebeğe ilk tanıtılan, çiğnemesi ve sindirimi kolay olan meyveler; muz, elma, armut gibi kış meyveleridir. Ardından şeftali, nektarin ve kayısı gibi yaz meyveleri gelir.

Muz: C vitamini, B6 vitamini ve potasyum yüklüdür, ishal tedavisinde etkindir. Muza 4-6 aylıkken başlanabilir, püre haline getirilebilir, anne sütü veya bebek mamaları ile karıştırılabilir. Bebeğiniz büyüdükçe muz sote edilebilir, diğer meyvelerle, kahverengi pirinç veya pişirilmiş tahıllarla karıştırılabilir.

Elma: İçeriğindeki pektin veya çözülebilir lif, kabızlığa yardımcı olur. Püre veya rendelenmiş halde, 6 aylık iken yedirilmeye başlanabilir, pişmiş sebzeler, yumurta sarısı ve kahverengi pirinç gibi demir açısından zengin yiyeceklerle karıştırılabilir.

Armut: Sindirimi kolaydır, yüksek oranda potasyum ve C vitamini içerir, alerjen özelliği en az olan meyveler arasındır. Reflüsü olan bebekler için iyi tercihtir. İyi bir lif kaynağıdır, kabızlığa karşı etkindir. 6. ay itibariyle verilebilir.

Şeftali: C, A vitamini ve lif içeriği oldukça yüksektir. İdrar söktürücü etkiye sahiptir ve doğal bir laksatiftir (bağırsak yumuşatıcı). 4-6 aylıkken başlanabilir, tavuk, yoğurt, muz ve avokado gibi besinlerle karıştırılabilir. Mümkün oldukça çiğ verilmelidir, pişme ile besin kaybı çok olan bir besindir.

Kayısı: Demir, potasyum ve betakaroten içerir, aynı zamanda iyi bir lif kaynağıdır. Kabızlığı önler. 6. ay itibariyle püre şeklinde verilmeye başlanabilir.

Erik: Hazmı kolaylaştırır, idrar söktürücüdür, yüksek oranda lif içerir, yüksek alerji riski taşımaz. A ve C vitamini kaynağıdır. Potasyum, magnezyum ve kalsiyum içerir. 8. ay itibariyle kullanılabilir.

Avokado: C vitamini, K vitamini ve folat içerir, besin değeri açısından zengin bir meyvedir. 4-6 aylıkken yedirilebilir. Bebekler hızla büyüyen beyinleri için ilk yıl boyunca diyetlerinde yüksek miktarda yağa ihtiyaç duyarlar, avokado bebeğin bu ihtiyaçları karşılamasına yardımcı olmak için önemlidir. Muzla karıştırmak ve ezmek lezzetli bir alternatif olabilir.

Mango: Mükemmel bir A, B6 ve C vitamini, potasyum, bakır ve lif kaynağıdır. Bir çatalla püre haline getirilebilir ve sebzelerle, yoğurtla karıştırılabilir veya motor becerilerini geliştirmesine yardımcı olmak için sade dilimlenmiş olarak servis edilebilir. 8. ay itibariyle verilebilir.

Kavun-Karpuz:

A, C vitaminlerinden ve antioksidanlar bakımından zengindir. Karpuz içeriğindeki likopen ile de cildi güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı korur. 8-9 aylıkken başlanabilir. Çekirdekleri ayıklanmış küçük kavun/karpuz karelerini kahverengi pirinç ve yoğurtla birleştirerek öğünlere doku oluşturabilirsiniz.

Kiraz: 8 aylıktan itibaren yenebilir. Kiraz yüksek derecede alerjen değildir, ancak çekirdek içerir ve oldukça kalın bir derisi vardır. 8. aydan daha erken yenirse kiraz düzgün şekilde sindiremeyebilir. Doktorunuz daha erken yemesine onay verdi ise yiyeceklerin içinde iyice karıştığından emin olmalısınız. Unutulmamalıdır ki elma, armut, çilek, kiraz, üzüm, nektarin ve şeftali yüksek oranda zirai ilaç kalıntılarına maruz kalmaktadır. Kabuklarını soymak yardımcı olsa da çoğu besinin en değerli kısmı kabuğunun hemen altındadır. Besinleri sirkeli veya bikarbonatlı bol su ile yıkamak pestisitleri azaltır ancak yok etmez. Mümkün oldukça meyveleri sezonunda tüketmeli, organik alabildikleriniz var ise dönüşümlü olarak temin etmelisiniz. Bir yaşına kadar bebeklere verilmemesi gereken meyveler

Üzüm: Tatlı tadı ve besin öğesi içeriğinin zenginliğiyle dikkat çeken üzüm, iyi bir aperatif olmasına karşın çocuğunuz belli bir olgunluğa erene kadar kaçınmanız gereken bir meyvedir. Esas faydası kabuğu ve çekirdeğindedir. Üzümün kabuğunun tamamen parçalanması zordur ve meyvenin dokusu ile büyüklüğü ciddi boğulma tehlikeleri ile karşı karşıya getirebilir. Yarısı kesilmiş taze üzüm veya kuru üzüm olsa dahi bebekler ve küçük çocuklar için risk oluşturur.

Berrie ve narenciye grubu meyveler: Çilek, yaban mersini, ahududu ve böğürtlen, bebeklerin ve küçük yaşta çocukların sindirimi zor olan bir protein içerir. Portakal ve greyfurt gibi narenciye meyveleri ise çok asidiktir, bebekte mide rahatsızlıklarına, sırtında, yüzünde veya bebek bezinin kapladığı alanlarda kızarıklığa veya döküntülere neden olabilir. Bu sağlıklı meyve atıştırmalıklarını veya meyve sularını sunmak için 1 yılın geçmesini beklemek en iyisidir. Ailede alerji geçmişini de gözeterekten 10 aylıktan önce vermeyin. Gerektiği takdirde, bir seferde sadece ufak bir miktar sunun, meyve suyu ise suyla seyrelterek veya taze meyve ise boğulmaya neden olmayacak şekilde çok küçük parçalara ayırdığınızdan emin olarak ve bir reaksiyon olup olmadığını gözlemleyerek verin.