Duygusal ihmal çocuğu yaralıyor
Duygusal ihmal çocuğu yaralıyor. Birleşmiş Milletler, 1954 yılında dünya çocukları arasında ortak duygular oluşmasını, ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesi amacıyla Ekim ayının ilk pazartesi gününde Dünya Çocuk Günü olarak kabul etti. Bu günde tam ailelerde çocukların bakım ve korunmasının gerekliliği üzerinde duruluyor. Tüm dünyada çocuklara daha iyi yaşam koşulları sağlamak ülkelerin ve toplumların görevidir. Özellikle çocuklara yönelik en önemli çocuk hakki ihlallerinden biri olan ihmal ve istismarlar çocukların gelişimi üzerinde çok büyük etkilere yol açmaktadır.
Anne ve babanın vereceği eğitim istismarı önler
Çocukluk döneminde yaşanan en kalıcı şokların başında cinsel istismar ve ihmal gelmektedir. Bu durum çocukta travma etkisine neden olabilir. Ülkemizde çocuk istismarı yaygın olmasına rağmen bilinmiyor. Çocuğu yok saymak, adam yerine koymamak, ona değer vermemek ve ondan bir tebessümü esirgemek en önemli ihmal. Duygusal ihmalin çocuğun gelişen ruhunu yaraladığına dikkat çeken Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sıcak aile ortamlarında büyüyen çocukların daha mutlu olabileceğini kaydediyor.
Kurşun yarası nasıl tam olarak iyileşmez, izi kalırsa çocuğun yaşadığı cinsel ihmal ve istismar da kişide aynı etkiyi yapar. Travma etkisi oluşturur. İstatistiklere göre istismarı genelde birinci derece yakın yapar. Çocuk ise bu yönelimi sevgi gösterisi olarak algılar. Bu, toplumun içe kanayan yarası. Burada anne ve babaya eğitim konusunda önemli görevler düşüyor. Ebeveyn gerekli eğitimi çocuğuna verebilmeli. Anne babanın yanlış tutumu çocuğunu istismara sürükleyebilir.
Çocuk gelişiminde 0-3 yaş çok önemlidir. 0-3 yaş arası annenin yerini hiçbir şey tutmuyor. Anneyle kurulan kararlı, güvenli bir ilişki çocuğun ruhsal ve bedensel gelişiminde çok önemli. Çocuk hayata dair temel bilgileri; sevgi, değer, güvenli bağlanma, kendini ifade edebilme VS. 0-6 yaş arasında öğreniyor. Yani anneden ve ya onun yerine geçen kişi tarafından öğrenebiliyor. Çocuğa çok iyi bakmak yeterli olmayabiliyor. Örneğin; bakımevlerinde çocuklara çok iyi bakıldığı halde güvenli bağlanma sorunu yaşadıkları gözleniyor. Çocuklar ani ölümler yaşayabiliyor. O nedenle bu yaş döneminde annenin çocuğuyla olması çok önemli. Onu annesiz bırakmak hak ihlalidir.
Duygusal ihmal hak ihlalidir. Bir çocuk Babam ya da annem beni sevmiyor diyorsa orada duygusal ihmal vardır, Bu şartlarda yetişen çocuklarda özgüven eksikliği gelişmektedir. Bir çocuğun girişimci olması ve kendini ifade edebilmesi için gerekli olan özgüven bu yönüyle temel bir duygu. Onlara iyi bir gelecek sağlamak, mutlu bir yaşam sunmak isteyen anne ve babalar çocuklarının özgüvenini en başından desteklemeli ancak onları kibre götürecek davranışlardan uzak tutmalıdır. Çocuklarını seven fakat onları fazla eleştiren, öfkeli ve değersizleştiren ebeveyn modeli gelişime zarar veriyor.
Çocuğun ebeveynle özdeşim kurması için diyalog kurabilmesi çok önemli.
Toplum olarak aileler farkında olmadan çocuklarına kötü sıfatlarla seslenebilmektedir, Ülkemizde özgüven eksikliğinin altında yalan en önemli gerekçelerden biri de budur. Sevildiğini hissederek büyüyen çocuk mutlu oluyor! Çocuğun evini sığınak olarak görmesi çok önemli. Modern insanın yalnızlığı içinde ailelerini sıcak bir ortama, sığınağa çevirebilmeleri gerekiyor. Çocuklar ancak bu ortamlarda daha mutlu büyürler.