Hormonların Anne Adayları Üzerindeki Etkileri
Hormonların Anne Adayları Üzerindeki Etkileri
Hormonlar anne adayını nasıl etkiliyor?
Duygusal gelgitler, sürekli bir uyku hali ve cilt lekeleri… Hepsi hamileliğin getirileri ve nedeni ise hormonlar.
Hamilelik kadının hayatında ruhsal ve fiziksel birçok değişikliğin olduğu bir dönem… Ve bu değişikliklerin olmasında en büyük rolü hormonlar üstleniyor. Kendinize çok da karamsar bir tablo çizmeyin, ne de olsa hamilelik sonunda muhteşem bir şey sizi bekliyor olacak. Hamilelik hormonlarının nasıl çalıştığını ve anne adayını nasıl etkilediğini Liv Hospital’dan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Evrim Aksoy anlattı.
Hormonlar ne derse o!
Hamileliğin erken döneminde b-HCG hormonunun artışı sabah bulantılarına ve kusmaya neden olabilir. İkiz hamileliklerde bu hormon daha fazla arttığından bulantılar daha şiddetlidir. Bu hormon aynı zamanda anne adayının kendini yorgun ve halsiz hissetmesine de neden olabilir. Bulantılar için, doktor kontrolünde bulantı giderici bazı ilaçlar kullanılabilir. B grubu vitaminler de bulantıyı azaltmaya yardımcı olur. Şiddetli kusmalarda ise hastanede serum desteği yapılabilir.
Östrojen sayesinde anne adaylarının göğüsleri büyür ve hassaslaşır. Önlem olarak daha rahat kullanabilecekleri sutyenler kullanmaları tavsiye edilir. Progesteron hormonunun artışı erken saatlerde uyuma isteğini arttırır. Bu durum; doğanın anne adayının daha çok istirahat edip, bebeğinin rahim içine güzel yerleşmesini ve büyümesini sağlamak amacıyladır. Ayrıca progesteron artışı kabızlığa da neden olabilir.
Bu yüzden anne adayları bağırsak hareketlerini artırıcı lifli besinlerden zengin beslenmelidirler. Tahıllı ekmek, elma, bol su ve sebze ağırlıklı beslenme tavsiye edilir. Hamilelik durumunda vücutta değişikliğe uğrayan başlıca hormonlar; human coryonik gonadotropin (HCG), progesteron, östrojen, melanosit stimülan hormon (MSH), relaksin, oksitosin ve prolaktindir.
Tüm bu hormonlar, kadın vücudu içinde yepyeni bir hayatı (bebeği) başlatacak, büyütecek en sonunda da dünyaya gelmesini sağlayacak şekilde adeta bir orkestra gibi görev alırlar. Hamileliğin 8-38. haftaları arasında progesteron 7 kat, östrojen 130 kat, prolaktin ise 19 kat artış gösterir. Plasenta denen anneyle bebek arası tüm besin ve madde geçişini sağlayan yapı, bir endokrin organ olarak çalışır ve hormon salgılanmasında en büyük görevi üstlenir.
HCG
Hamilelikte koryon villüs denilen yapılardan salınır. Bu, östrojen ve progesteron üretimine katkı sağlar. Hamilelikte en önce yükselen hormon olduğu için, erken hamileliğin teşhisinde test olarak kullanılır. Hamile kalındıktan sonraki 6-9 gün içinde kanda saptanabilir. Bu hormon bulantı hissi ve yorgunluğun nedeni olarak bilinir. Hamileliğin devamını sağlar ve bunun için yumurtalıklardan progesteron üretimini uyarır.
MSH
Melanosit pigment yapan hücredir. Bu hormon hamilelikte göbek ortasındaki düz çizginin belirginleşmesine ya da ciltte hamilelik lekesi denilen renk koyulaşmalarına neden olur. Doğum sonrası bu lekelenmeler kendiliğinden azalır ya da geçer.
Östrojen
Östrojen hormonu hamilelikte döllenmiş yumurtayı alıp, yerleşmesi için rahmin uyarılmasına neden olur. Erken dönemde meme büyümesini arttırır. Meme başının belirginleşmesine neden olur. Doğuma yakın, seviyesinde artış gözlenir, doğum eyleminde rahmin kasılmasına yardımcı olur.
Progesteron
Rahmin kasılmasını engeller, stabilizasyonu sağlar ve hamileliğin devamında büyük önem taşır. Vücut ısısını düzenler, memeden süt üretimine yardım eder ve damarlarda genişlemeye neden olur. Progesteron sadece rahimde gevşeme değil aynı zamanda bağırsaklar, yemek borusu ve mesane kaslarında da gevşemeye yol açacağından; göğüs yanması, ağza acı su gelmesi, kabızlık ve devamlı idrara çıkma gibi durumlardan da sorumludur.
Prolaktin
Prolaktin hormonu beyinde hipofiz bezinden salgılanır. Memelerden süt üretimini sağlar. Ezirme, prolaktini daha da arttırarak süt miktarını çoğaltır. Relaksin
Hamilelik boyunca rahim aktivitesini kısıtlar ve doğum sırasında rahim ağzını gevşetir.
Oksitosin
Aşk hormonu olarak da bilinen oksitosin üreme içgüdüsüyle ilgili davranışlarda görevlidir. Aynı zamanda doğum sırasında rahmin kasılmasını sağlar. Emzirme eylemi de oksitosini arttırır. Annenin emzirirken rahim kasılmasını hissetmesi bu nedenle olur.
Op. Dr. Evrim Aksoy: “MSH HORMONU NEDENİYLE CİLT KOYULAŞIYOR”
Hamileliğin son haftalarında prolaktin hormonunun artışı bebeğe süt hazırladığı için doğuma yakın zamanda memelerden süt gelebilir. Bu durum endişe edilecek bir sorun değildir. Meme pedleri ve buna uygun sutyen kullanımıyla destek sağlanabilir. Hamilelikte oluşan cilt koyulaşmaları MSH hormonu sebebiyle olur ve tedavisi yoktur. Fakat doğum sonrasında cilt normale döner. Ancak hamilelik çatlakları için mutlaka koruyucu kremler ve yağlar kullanmakta fayda vardır.
” Progesteron hormonunun artışı erken saatlerde uyuma isteğini arttırır. Bu durum, doğanın anne adayının daha çok istirahat edip, bebeğinin rahim içine güzel yerleşmesini ve büyümesini sağlar”