Hamilelikte ve Hamilelikten Sonra Egzersiz Mutlaka Olmalı
Hamilelikte ve Hamilelikten Sonra Egzersiz Mutlaka Olmalı
Sağlıklı bir birey olmanın ön şartlarından biridir sporu hayatımızın merkezine koymak… Her daim hareket halinde olmak bedenimizi, zihnimizi sağlığa taşır… Egzersiz Uzmanı Elif Yakışırer’e hamilelikte ve sonrasında egzersiz yapmanın anne adayı ve yeni anne üzerindeki etkilerini sorduk…
Hamileliği sürecinde spor ile iç içe olan anne adayının avantajları nedir?
Egzersizi düzenli olarak yaşam biçimi haline getiren kişiler, hamileliği daha kolay, günlük aktivitelerini de zorlanmadan yapabilir. Hamilelikte egzersize başlamadan önce eğer riskli bir durum yoksa, üçüncü aydan sonra uzman bir eğitmen kontrolünde egzersize başlanabilir.
Hamilelikte egzersiz yapmak; bel ve sırt ağrılarını azaltır, uyku problemini çözer. Güçsüz kasların güçlenmesini, dolayısıyla duruş bozukluğunun artmasını engeller. Doğumu kolaylaştırır, doğum sonrası vücudun toparlanma sürecini kısaltır. Kilo kontrolünü sağlar, oluşan şişlik ve ödemi azaltır.
Doğumdan ne kadar süre sonra, ne tür egzersizler ile spora başlanmalı?
Derin solunum egzersizi, pelvik (kalça) hareketleri, karın egzersizi, ayak ve bacak egzersizi, kol ve göğüs egzersizi, kedi hareketi, yan egzersizler gibi aktiviteler yapılabilir. Aletli pilates, yoga, bolca yürüyüş ve fonksiyonel egzersizler tercih edilebilir. Sporun anne üzerinde fizyolojik etkisi kadar psikolojik etkisi de oldukça yüksek.
Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Sağlıklı doğum yapmış ve bebeğini kucağına almış her anne, doğum öncesinde yaşadığı kaygılardan arınır, huzur bulur, ama bir yandan da yeni kaygılarla tanışır. Bu kaygı ve endişelerin üstüne, annenin bir de fiziksel görünümü ile ilgili sıkıntılarının eklenmesi lohusalık dönemini bir kabusa çevirebilir.
Doğumdan sonra hormonlardaki hızlı düşüş birtakım kimyasal değişikliklere sebep olabilir. Fiziksel ve ruhsal denge için gerekli olan spor, hamilelik döneminde ve sonrasında da çok daha fazla önem kazanır. Egzersizin doğum sonrasında devam etmesi annenin kendini iyi hissetmesi, doğum sonrası depresyonunu daha çabuk ve hafif atlatmasını, doğal yollardan mutluluk hormonlarının daha fazla salgılanmasını sağlar.
D VİTAMİNİNE DİKKAT!
Mevsim geçişlerinde kalabalık okul ortamı ve dışarıda yeterince koruma sağlayamayan çocukların bağışıklık sistemleri zayıflıyor, hastalıklara karşı savunmasız kalıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hilal Mocan, çocuklarda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve enfeksiyon risklerine karşı D vitamini değerlerine dikkat edilmesi gerektiğini özellikle belirtiyor. Mocan; “D vitamini, vücudumuzu bulaşıcı hastalıklardan koruyan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde büyük önem taşıyor.
Eksikliğinde hastalıklara karşı direnç düşüyor. Çocukların büyüme, gelişme ve kemik sağlığı için de büyük önem taşıyor. Vücutta kalsiyum dengesini düzenliyor, kemik mineral yapısını oluşturuyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Eksikliğinde çocuklarda büyüme ve gelişme etkilenebiliyor. Ciddi bir metabolik kemik hastalığı olan raşitizm ortaya çıkabilir.
Bebeklerde D vitamini eksikliğinde bağırsaktan kalsiyum emilimi azalıp kan kalsiyum düzeyi düşerse hipokalsemik havaleler olabilir ve kas güçsüzlüğüne yol açar. Yorgunluk ve bitkinlik görülür.” diyor… Bu nedenle çocuğunuzda D vitamini eksikliği varsa mutlaka takviye yapmalısınız. Tabii doktor kontrolünde!