Kadınların Fikir Kütüphanesi.

Hamilelikte yaşanan varis sorunları

0

Hamilelik, bacaklardaki varis oluşumunun nedenlerinden biri… Büyüyen rahmin toplardamarlara yaptığı bası ve hormonlar, hamilelikte varis oluşumunu artırırken, bu artış da varis oluşumunun kadınlarda erkeklere göre daha çok görülmesine neden olmakta. Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Semih Barlas, varis nedenleri ve tedavisi hakkında bilgiler veriyor.

Varis nedir ve neden oluşur?

Çeşitli nedenlerle bacaklarımızdaki toplardamarlar içinde yer alan kapakçıkların tek yönlü çalışması bozulabilir. Bunun sonucunda kirli kan, geriye yani ayaklara doğru kaçmaya başlar. Buna Venöz Yetersizlik/Reflü adı verilir. Bu hastalığın bacaklarımızda yarattığı belirtilere de varis adı verilir. Hastalığın ciddiyet düzeyi, bacak ultrasonografisi incelemesi ile belirlenir ve hafif, orta veya şiddetli olarak sıralanabilir. Hafif venöz yetmezliğe bağlı ortaya çıkan varisler estetiksel sorun olarak kabul edilirken, orta veya şiddetli düzeyde oldukları Doppler ile gösterilen varislerin ardında tıbbi tedavi gerektiren önemli bir damar hastalığı yatmaktadır.

Varis Neden Olur?

Bacak varislerinin ortaya çıkma nedenlerini madde madde yazacak olursak;

  • Uzun süre oturmayı veya ayakta durmayı gerektiren bir yaşam tarzı
  • Vücutta hormonal bozukluklar olması veya doğum kontrol hapı gibi hormonlu ilaçlar kullanılması
  • Kalıtsal olması yani ailede bu hastalıkların görülmesi
  • Hamilelik ya da aşırı kilo
  • Uzun süre güneşlenmek ya da saunada kalmak
  • Topuklu ayakkabılar
  • Bacakta bölgesel veya genel ısı basınç uygulamasını gerektiren kozmetik yaklaşımlar
  • Uzun süreli yolculuklar
  • Yaşlanma

Görüntü olarak etkilenmesinin dışında vücuda etkileri nelerdir?

Venöz reflü gelişirken, bacaklardaki toplardamarların içindeki kanı kapakçıkların geriye kaçırması yüzünden artan basınç, bu damarları kıvrıntılı bir yapıya dönüştürür. Kıvrımlı bir damarda, kanın akışkanlığı da yavaşlar. Uzun yolculuklar, bacağa gelen darbeler, vücudun susuz kalması gibi durumlarda, toplar- damar içindeki zaten yavaş olan kan akımı tamamen durur ve pıhtı oluşabilir. Bu pıhtı, tedavi edilmediğinde akciğer içindeki bir damarın tıkanmasına yol açabilir. Bu da ciddi ölümcül tehditlere yol açabilir.

Hangi belirtiler tedaviyi düşündürtür?

Bacaklarınızdaki varislerin tıbbi tedavisini SADECE aşağıdakilerden bir veya birkaç tanesi var ise yaptırın:
a) Damar belirginleşmeleri: Bacaklarda 5mm veya daha kalın, spagetti makarna gibi görüntü veren, kıvrıntılı ve her an içlerinde pıhtı oluşabilecek damarlar gelişmiş olabilir.

b) Bacak ağrısı: Kötü kan dolaşımı, komşu yapı ve organları bozabilir. Sabahtan akşama doğru artan; ayak tabanından bacağa yayılan; hareketsizken, özellikle de gece yatağa girince bacakları oynatma, YORGANDAN DIŞARI ÇIKARMA ARZUSU şeklinde kendini gösteren bacak ağrılarını doğurabilir.

c) Bacak şişliği: Kötü dolaşımın başka bir göstergesidir. Bacaklardaki kirli kanın kalbe ve akciğerlere temizlenmek üzere pompalanma işinde sorun oluştuğunda görülür. Diz altında, daha da sık olarak bileklerde görülür. ÇORAP İZİNİN KALMASI ilk alarm çanı olabilir.

d) Cilt değişiklikleri: Bacaklardaki varisler kendi hallerine tedavi edilmeden bırakıldıklarında ve hastalığın ilerlediği durumlarda karşımıza çıkarlar. Bunlar, bileğe yakın bölgede, kaşıntılı kızarıklıklar, kahverengiye çalan renk değişiklikleri, 2-3 ay geçmeyen yaralar şeklinde kendini gösterebilir.

Kozmetik ve tıbbi varis tedavi yöntemleri arasındaki fark nedir?

 

Varis tedavisinde 2007’den sonra büyük ilerlemeler kaydedilmiş, klasik yöntemlerin önemli bir bölümü terkedilmiştir.

Günümüzde:
a) Yüzeyel Köpük Skleroterapi (VFS):
Bacaklardaki 1-4mm çapındaki kılcal damarların tedavisinde uygulanmakta olan bir yöntemdir. Çok ince iğneler ile, damarların içine köpüklü bir ilaç verilmektedir. Hafif venöz yetmezlik durumlarında uygulanır. Kozmetik bir işlemdir ve anestezi gerektirmez.

b) Yüzeyel Lazer Tedavileri:
Genelde Yüzeyel Köpük Skleroterapi’ye, gerekli durumlarda ek olarak uygulanmaktadır. 1mm çapındaki çok ince kılcallarda başarı sağlamaktadır. Hafif venöz yetmezlik durumlarında uygulanır. Kozmetik bir işlemdir ve yeni jenerasyon bazı lazer cihazları kullanıldığında anestezi gerektirmez ve ağrısıdır.

c) Ambulatuvar Flebektomi (AP): 5mm’den daha kalın, spagetti makarna görünümlü kalın damarlara uygulanır. Lokal anestezi altında, dikiş gerektirmeyen, 1mm’lik kesiler içinden, söz konusu damarlar çıkartılmaktadır.Tıbbi bir işlemdir.

d)Endovenöz Trunkal Ablasyon (EVTA): Orta ileri düzeyde venöz yetmezliğin bulunduğu durumlarda uygulanır. Lokal anestezi altında, damarın içine yerleştirilen bir kateter yardımı ile radyo frekans veya lazer enerjisi verilerek sorunlu damar büzüştürülür. Radyo frekans veya lazere alternatif olarak geçtiğimiz yıldan beri denenmekte olan yöntemde ise, damar içine yerleştirilen kateter yardımı ile ‘cyanoacrylate’ adı verilen bir zamk sıkılmakta ve yine damarı büzüp kapatma hedeflenmektedir.

e) Doppler Altında KimyasalAblasyon: Ultrason görüntüleme altında damarın içine köpük skleroterapi benzeri bir yöntemle büzücü ilaç sıkılmaktadır. Yaklaşık 5 dakikada uygulanır ve herhangi bir anestezi gerektirmez. Kozmetik amaçlı YüzeyelKöpük Skleroterapi’nin aksine tıbbi bir yöntemdir.

Hamilelikte varis görülme oranı nedir?

Hamileliğin, bacaklardaki varislerin oluşumunda en önemli nedenlerden biri olduğu düşünülmektedir. Yine bu nedenle, kadınlarda varis görülme oranı erkeklerin 2 katıdır. Yeni varislerin oluşumu hamileliklerin %28’inde görülürken; hamilelik sayısı arttıkça, oran da artmaktadır. Hiç gebe kalmamış kadınlardaki varis sıklığını %32, 1 kez hamilelik geçirenlerde %38, 2 kez hamilelik yaşayanlarda %43, 3 kezde %48, 4 veya daha fazla gebe kalanlarda %59 olarak bildiren çalışmalar vardır.

Hamilelikte varis oluşmasının nedenleri nelerdir?

Hamilelik sırasında bacak toplardamarları içindeki kapakların bozulması ile venöz yetmezlik hastalığının ve buna bağlı varislerin oluşumunun mekanizması kesin olarak aydınlatılamamıştır. Bacakların üzerine binen basıncın artışı ve hormonal etkilerin bu konuda başrolde oldukları düşünülmektedir. Büyümekte olan rahmin karın alt bölümündeki toplardamarlara bası yaptığı; bacaklardaki venler içindeki basıncı artırdığı; bu damarların gerilmelerine ve içlerindeki kapakların yırtılmasına yol açtığı iddia edilmektedir. Diğer yandan, bacaklardaki varislerin daha rahimin çok büyümediği, hamileliğin ilk 3 ayında ortaya çıktıkları, doğum sonrasında da varislerin(en azındanbirkısmının) kısa sürede ortadan kalkabildikleri yönündeki gözlemler, çelişkili bir tabloyu ortaya koymaktadır. Östradiol adı verilen bir hormon yüksekliğinin venlerde genişlemeye ve varislere yolaçtığı, menapoz dönemindeki kadınlarda gösterilmiştir.

Varisten korunmak mümkün mü?

Varisi ‘önleyici’ hiçbir yöntem yoktur. Zira ister yaşam çalışma koşullarımız, ister gebelik gibi mükemmel bir olay, isterse bazı hastalıklar veya kullanımı kaçınılmaz olan bazı ilaçlar hayatımızın bir parçası olacaktır. Hepsinden önemlisi, aileden olan genetik geçiş en somut nedendir. Venöz yetmezlik ve varisler, yaş hastalığı değildir. Çocukluktan yaşlılığa her dönemde görülebilirler. Sürekli topuklu ayakkabı, dar pantalon giymekten, uzun süreli güneş banyoları-sıcakta kaçınmak; ‘anneanne çorabı’ diye bilinen eski varis çoraplarının yerine geliştirilen, kolay giyilebilen, bacağın havalanmasını bozmayan, estetikgörünümlü’kademeli basınçlı çorapları’kullanmak, sorunun karşımıza daha geç dönemde çıkmasını sağlayabilir.

Doğum öncesi ve sonrası varis tedavisinde nasıl bir yol izlenmelidir?

Bacaklarında varisleri fark eden ve hamilelik düşünen / hamile kadınlar vakit geçirmeden bir kalp damar cerrahına gitmeli ve Doppler ultrason incelemesi yaptırmalıdırlar.
a) Eğer Doppler sonucunda hafif venöz yetersizlik saptanmış ise, bacaklarındaki kılcal damarların kozmetik tedavisini hamilelik, doğum ve emzirme sonrasına ertelemelidirler.
b) Eğer Doppler sonucu, orta/ şiddetli venöz yetmezlik şeklinde ve bacaklarda özellikle spagetti makarna görünümlü kalın damarlar mevcutsa, bunların içinde pıhtı oluşma riskinin hamilelik döneminde yüksek olduğu bilinmelidir. Tıbbi varis tedavisi mutlaka hamilelik öncesinde yapılmalıdır. Eğer hamilelik başlamış ise ya tedavi de bu sırada yapılmalı veya kan sulandırıcı iğne ile süreç devam ettirilmelidir. Hamilelik ve emzirme sürecinde “hamile tipi kademeli basınçlı çoraplar”ın giyilmesi, hastalığın oluşumunu geciktirme yönünden büyük önem taşır. Hamilelik öncesi, sırası ve emzirme sürecinde belirlenmiş ama tedavisi ötelenmiş varisler, emzirme biter bitmez yeniden değerlendirilmeli ve uygun tedaviler planlanmalıdır.

Yorumlar
Yükleniyor...