Annelik Hüznü Nedir?
Annelik Hüznü Nedir? Heyecanla beklediğiniz doğumunuz gerçekleşti ve bebeğinizi kucağınıza aldınız ama duygularınız karışık. Hiç de hayal ettiğiniz gibi sürekli bir mutluluk hali içinde değilsiniz. Şaşırmayın ve paniklemeyin. Klinik Psikolog Özlem Semra Yıldız “Bu süreçte annede gebeliğin yarattığı fizyolojik ve psikolojik değişimler gebelik önceki haline döner. Anneliğe geçiş evresidir aslında. Bu evrede ne kadar uyum sağlanırsa o kadar rahat atlatılır süreç.” diyerek yeni annelere bilgiler veriyor.
Anne adayı durumu kolay kabulleniyor mu?
Gebelik ebeveynlik rolüne geçişin ilk adımıdır. Anne ve çevresi için gebelik doğal bir olay olmasına rağmen, fizyolojik, psikolojik ve sosyal birçok değişikliği yanında getirmektedir. Anne baba olmak ve hayatının artık eski düzeninden farklı olacağını kabullenmek bile başlı başına adapte olunması zor bir durum olabilmekte. Bu süreçte annenin bu değişikliklere uyum sağlayabilmesi bu evrenin rahat geçebilmesini kolaylaştıracaktır. Eğer fizyolojik olarak beden hazır ise beklenmedik hamileliklerde adaptasyon evresi zor olabilirken, hamilelik için hazırlıklı olan annelerde daha kolay geçebiliyor. Bazı anne adayları, hamileyken bile lohusalık evresinin nasıl geçeceği kaygısına kapılabiliyor. Bu durum içsel, hormonal sıkıntı dışında çevresel faktörlerin de etkisi ile oluşmaktadır. Ve hatta çevresel faktörler gerçekliğin dışında kişide daha da etkili olmaktadır.
Lohusalık evresinde anneyi neler bekliyor?
Bu dönemde annede gebeliğin yarattığı fizyolojik ve psikolojik değişimler gebelik önceki haline döner. Anneliğe geçiş evresidir aslında. Bu evrede ne kadar uyum sağlanırsa o kadar rahat atlatılır süreç. Lohusalık evresindeki annelik hüznü doğumdan sonra 3-4 gün içinde ortaya çıkar ve 10-15 gün içinde kendiliğinden geçmesi beklenilir. Bu süre içinde sık sık ağlama isteği, huzursuzluk, keyifsizlik, dikkati uzun süre bir yerde toplayamama, uykusuzluk, hüzün, sinirlilik hali gibi duyguların yaşanması olabilir. Müdahale etmeye gerek yoktur kişiyi kendi doğasına bıraktığınızda düzene girecektir. Çözümü çevresindeki kişilerin olumlu yaklaşımıdır. Bu süre zarfında aileler (anneniz, babanız, kayınvalideniz, kayınpederiniz vb.) yardım etmek isterken bazen annenin alanını daha da daraltıp, çözümün zorlaşmasına sebep ola biliyorlar. Ancak bu süreçte önemli olan yardım istediklerinde yardıma hazır olduğunuzu belirtip kararı onlara bırakmaktır. İş bölümü yapılmalı bu hem aile ile hem de eş ile olmalıdır; an- nenin uyuması, dinlenmesi ve iyi beslenmesinin sağlanması gerekir. Eleştirel ve suçlayıcı olmamaya dikkat edilmeli ve daha anlayışlı yaklaşılmalıdır. Bu dönemde anneler panik yapmamalı, soğukkanlı olmalı, kendilerine kızmamalı, yetersiz olduğunu düşünmemelidirler. Annelik hüznü doğumdan sonra 3-4 gün içinde ortaya çıkar ve 10-15 gün içinde kendiliğinden geçmesi beklenilir.
SAĞLIKSIZ LOHUSALIK EVRESİNDE NELER OLUYOR?
Doğum sonrası depresyon
Bu evre, annelik hüznünün yoğun bir şekilde yaşanma durumudur. Genellikle doğum sonrasında 10-15 gün içerisinde ortaya çıkar. Annelerde bebeklerini sevemedikleri düşüncesi, bebek bakımı ile ilgili yoğun endişeler, bebeğe zarar vermeye yönelik obsesif düşünceler, iştahsızlık, uykusuzluk, değersizlik hissi, anksiyete, cinsel isteksizlik, bebekle ilgilenememe gibi belirtileri vardır. Daha çok, hamilelik sırasında depresyon yaşamış ve daha öncesinde depresyon geçmişi olan anneler, hamilelik yaşının çok küçük olması, yeterli desteği olmayan anneler ve sağlıksız evlilik sürecinde olan annelerin bu durumu yaşama riski yüksektir.
Doğum sonrası psikoz
Doğum sonrası psikoz; halüsinasyonlar (olmayan şeyleri görme), nadiren de olsa olan şeyleri algılayamama, hezeyanlar (ikna yoluyla değiştirilmesi mümkün olmayan ve aslında gerçekte de olmayan yanlış inançlar) içeren belirgin bir davranış bozukluğudur. Çocuğun sağlığı için sağlıksız düzeyde aşırı düşünme, bu ruh hali için ilk ipucudur. Hasta, sürekli çocuğuna bir şey olabileceğini düşünür ve bu durum yavaş yavaş çocuktan nefrete ve onu öldürme isteğine kadar gidebilir. Böyle vakalarda anneler mutlaka hastaneye yatırılarak ve tedavi süresince çocuktan ayrılarak tedavi edilmelidir.
Baba ve lohusa
Yeni sorumluluklar ve hayatlarındaki değişikliklerden dolayı zorlanılan durumlar elbette olacaktır. Bu süreçte eşlerden özellikle beklenen karşı tarafı dinleyebilmesi ve destek olabilmesidir. Karşılıklı olarak konuşmak gibi birbirlerini dinleye- bilmek ve anlayabilmek iletişimin en önemli özelliklerinden biridir ve bunu sağlayabilirlerse hem lohusalık evresinde hem de evlilik kalitesi adına olumlu olacaktır. Özellikle babalar, uzun süreli gebelik döneminden çıkan annenin bunun üstüne lohusalık evresinde bulunmasından kaynaklı adaptasyon sağlamaya çalıştığını fark etmeli ve anlayışlı olmalıdırlar. Eğer ki bu süreçle başa çıkmak zorlaşır ya da anne durumunun kötüye gittiğini fark etmezse bir uzmandan destek almalıdır. Erken müdahale ilerlemesini önlemek adına önemlidir. Eleştirel ve suçlayıcı olmamaya dikkat edilmeli ve daha anlayışlı yaklaşılmalıdır.
Peki hayatınızda neler değişecek?
Aileye yeni bir birey katılmış olacak. Eğer ilk çocuk ise anne ve baba sevgili ve eş rolü dışında anne babalık rolünü edinmiş olurlar. Bu değişiklik sadece evin içerisinde değil dışarıdaki hayatlarını da etkileyecek. Bu süreçte kendilerine ya da birbirlerine zaman ayıramadıklarını hissedebilirler. Bu durum kişilerde duygusal bir boşluk ya da uzaklaşma hissi yaratabilir ancak bu durumun bir adaptasyon evresi olduğunu hatırlamakta fayda vardır. Duruma adapte olmak zaman alabilir ancak bu değişim ile ilgili çocuğa karşı bir öfke veya antipati duyuluyor ise ve hatta bu tarz duygular hissediyor olmak kişide suçluluk hissine sebep olabilir bu durumda psikolojik destek almak faydalı olacaktır.