Kadınların Fikir Kütüphanesi.

Mutlu çocuğun sırrı

0

Mutlu çocuğun sırrı

Mutlu çocuğun sırrı tanımını yapmak bir bakıma zor. Ancak mutlu çocuk sorunsuz çocuk anlamına gelmiyor. Genellikle mutlu çocuk denilince akla; hiç sorun çıkarmayan, ailenin her istediğini yapan, uslu, kurallara uyan çocuklar geliyor. Halbuki çocuklar sürekli büyümeyle birlikte artan merak, ilgi ve deneyimleme isteği beraberinde çatışmayı da getirmektedir. Bu nedenle ailenin sınırları ile kendi ihtiyaçları arasındaki çatışmanın üstesinden gelebilen, arzu ve yasak arasındaki dengeyi sağlayabilen kendisini ifade edebilen çocuklar sorun yaşasalar, yaşatsalar da mutlu çocuklardır.

Elbette ki çocuğun mutluluğu aile yapısıyla ve çocuğun içinde bulunduğu aile ortamıyla çok ilgili. Aile ortamı dengeli, ebeveyn tutumu tutarlı, evde sınırların olduğu fakat kuralların anlaşılır olduğu ortamlarda büyüyen çocukların, böyle aile ortamında büyümeyen çocuklara göre öz güven gelişimlerinin daha olumlu olduğu bilinmektedir. Çocukların doğduğu andan itibaren başlayan ebeveynleri tarafından sevgi, onay ve dikkat ihtiyaçları ömür boyu devam eder.

 

Mutlu Çocuğun tek bir tarifini yapmak oldukça güç olsa da eğer yapılacak olursa bana göre ailesi tarafından, sevgi onay ve dikkat gösterilme ihtiyaçlarının karşılandığı çocuklar mutlu çocuklardır diyebiliriz.

Emel Güler Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzm. Klinik Psikolog

Çocuklar sevgiyle büyür ve ilgiye muhtaçtır

Toplumumuzda genellikle yedirme, içirme, soğuktan koruma gibi fiziksel ihtiyaçların karşılanması ön planda tutuluyor ve duygusal ihtiyaçlar ise göz ardı edilebiliyor. İnsan biyopsikososyal bir varlıktır. Belki de diğer canlılardan bizi ayıran biyolojik yapımızın dışındaki psikososyal bir varlık olma özelliğimizdir.

Duygusal ihtiyaçların çocuk ruhsal gelişiminde ne derece önemli olduğu psikoloji biliminde pek çok farklı araştırmaya da konu olmuştur. Bu anlamda Still face experiment (hareketsiz yüz deneyi) bebeğin, annesinin yüz ifadesine göre reaksiyonlarının nasıl değiştiğini gösteren önemli bir deneydir.

Annenin yüzünde sevgi, ilgi ve mutluluk ifadesi gören bebeğin huzur içerisinde gülücükler atarak annesine karşılık verdiği, anne tepkisiz ve donuk bir yüz ifadesiyle bebeğe baktığında ise bebeğin huzursuzlaştığı, bir süre sonra stresinin artarak çığlıklar atmaya başladığı görülüyor.

Çocuklar , annelerinin yüz ifadelerini okumakta özel yeteneklere sahiptirler ve annelerinin yüz ifadelerine göre kendilerini konumlandırıyorlar. Annenin sevgisi ve duygusal desteği, çocuğun ileride nasıl bir insan olacağına dair bilgi veren kişilik gelişiminin oluşmasındaki en önemli faktörlerden birisidir.

Çocukların mutlu olması için sadece fiziksel ihtiyaçların karşılanması yeterli değildir. Çocuklar sevgiyle büyür ve ilgiye muhtaçtır. Ebeveynlerin yapmaları gereken en önemli şey sevgi ve ilgilerini çocuklarına göstermeleridir.

Çocukların gelişimine katkı sağlayan en önemli aktivite ‘OYUN’dur!

Teknoloji ürünlerinin yerine, daha fazla oyun oynama, sosyal etkileşim ve fiziksel aktivite fırsatları sağlamalıyız. Oyun sırasında çocuğun hayal dünyası da gelişir, ancak teknolojik ürünlerde bunu sağlamak pek mümkün değildir.

Çocuğunuzun modeli olduğunuzu unutmayın

Çocuklar, büyürken önce doğduğu ailedeki davranışları gözlem yoluyla model alırlar. Genellikle, anne ve babaların davranış kalıpları çocukları doğuştan getirdikleri mizacı ile birlikte kişiliklerinin oluşumunda önemli bir role sahiptir. Çocuklar sosyal öğrenme aracılığıyla anne ve babalarının davranışlarını model alır ve onlar gibi davranmaya başlar. Yani ‘ söylenen ‘lerden çok ‘ yapılan ‘lar daha çabuk öğrenilir. Çocuklar büyürken, onlara örnek davranışlar sergilemek, doğru yönlendirmelerde bulunmak psikolojik gelişim için üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.

Çocuğun sevdiği bir etkinliğe ebeveynin eşlik etmesi önemlidir

Televizyon izlemek veya tablet oyunları dışındaki her türlü aktivite olabilir. Oyun oynamak, birlikte sanat çalışmaları yapmak, resim yapmak gibi. Kontrolün tamamen çocukta olduğu, ebeveynin çocuğun duygu ve düşüncelerini çocuğa yansıtarak eşlik ettiği özel bir zaman…

Çocukla birebir zaman geçirmenin etkisi o kadar yüksek ki, bazı psikolojik sorunlarda iyileştirici özelliği olduğu biliniyor. Kliniğe gelen, özellikle DEHB (Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu), davranım problemleri gibi dışsallaştırma sorunları olan çocuklu ailelere, başka hiçbir meşguliyetin olmadığı, birebir ve dikkatin tamamen çocuğun üzerine olduğu, oyun zaman dilimi uygulamaları öneriyoruz.

Çocukların anne ve babalarıyla özel zaman geçirmeye ihtiyaçları var. Bu özel zamanlardaki etkileşimin gücü çok yüksek, çünkü o sırada çocuğa verilen mesaj; ‘seni dinliyorum‘, ‘seni anlıyorum‘, ‘senin için buradayım‘, ‘sana değer veriyorum‘ gibi anlamlar içeriyor. Çocuklar başka ne ister ki?

Yorumlar
Yükleniyor...