Kadınların Fikir Kütüphanesi.

Hamilelikte protein ihtiyacı

0

Hamilelikte protein ihtiyacı, gebelikte annenin protein ihtiyacı artar. Günlük proteinin 3’te 1’inin hayvansal kaynaklardan karşılanması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, bitkisel kaynaklı proteinlerin tüketiminde de karışık beslenme tavsiyesinde bulunuyorlar. Uzmanlara göre tahılların, süt ve türevleri ile birlikte tüketilmesi, sadece tahıl tüketilmesine kıyasla, elzem aminoasit dengesizliğinin giderilmesini sağlayabiliyor. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Gıda Teknolojisi Programı Öğretim Görevlisi Gökçen Özüpek, gebelik döneminde sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemine ilişkin bilgiler paylaşıyor.

Gebelik ve emziklilik dönemlerinde anne ve bebek sağlığını etkileyen birçok etmen bulunuyor. Bunları annenin yaşı (özelikle 18 yaş altı veya 35 yaş üstü olmak), gebelik sayısı/çoğul gebelikler, gebelikler arasındaki süre, genetik faktörler, kronik hastalıklar, ilaç kullanımı ile yeterli ve dengeli beslenme olarak sıralamak mümkün… Gebelik döneminde beslenme ile anne karnındaki bebeğin sağlığı arasında önemli bir ilişki bulunur. Bebeğin bu süreçte, bedensel ve zihinsel olarak büyümesi ve gelişmesi annenin gebeliği süresince yeterli ve dengeli beslenmesi ile sağlanıyor.

Günlük tüketilmesi gereken protein miktarı

  • 2 su bardağı yani 400-500 ml süt ya da yoğurt,
  • 2 dilim yani 60 gram peynir,
  • 3-4 porsiyon et, balık, tavuk,
  • 1 adet yumurta,
  • kurubaklagil,
  • 5 ile 7 porsiyon arasında taze meyve ve sebze gebelikte günlük tüketilmesi gereken miktarlar olarak belirtiliyor.

Günlük tüketilmesi gereken tahıl grubu ise

  • 4-6 dilim arasında ekmek,
  • 2-3 porsiyon da pirinç,
  • bulgur ve makarna olarak sıralanıyor.

Protein gereksinimi 20-25 gram artıyor

Annenin kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılayabilmesi, vücuttaki depolarını dengede tutabilmesi, anne karnındaki bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesinin sağlanabilmesi ve emziklilik dönemine hazırlanabilmesi için gebelik döneminde enerji, makro ve mikro besin ögelerine gereksinimi artıyor. Özellikle gebelik döneminde, kan hacminin artması, rahim ve göğsünün büyümesi, plasenta ve fetüsün gelişmesi makro besin ögelerinden protein ihtiyacını artırmakta olup bu dönemde normal protein gereksiniminde ek olarak 20-25 gram artış sağlanmalıdır.

Protein ihtiyacını hayvansal kaynaklar olan kırmızı et, tavuk ve diğer kümes hayvanları, balık gibi beyaz et, yoğurt, ayran, kefir, peynir gibi süt ve süt ürünleri ve yumurtadan karşılamak mümkün. Ayrıca bitkisel kaynaklar olan kurubaklagiller, tahıllar ve sebzelerden de karşılanmaktadır.

En yüksek protein yumurtada bulunuyor

Konu ile ilgili çalışmaların, proteinin besin kalitesine vurgu yaptığını ifade eden Özüpek, “Bir proteinin besin kalitesi, esansiyel aminoasit miktarı ve sindirilebilirliği ile ölçülmektedir. Hayvansal ve bitkisel protein kaynakları bu yönüyle birbirinden farklılık göstermektedir: Yumurta proteini, örnek proteindir. Vücut tarafından kullanılabilirliği en yüksek protein olarak kabul edilmektedir.” bilgisini veriyor.

Hayvansal proteinler vücudun büyümesini sağlıyor

Hayvansal proteinler, eksojen aminoasitlerin hepsini, dengeli bir oranda içerir. Aminoasitlerin, hayvansal protein molekülü içerisinde, sindirim emzimlerinin kolaylıkla etki yapabileceği bir pozisyonda bulunmaları, hayvansal proteinlerin net protein kullanım oranını yükseltir. Hayvansal proteinler, insan organizmasındaki proteinlere benzer, tek başlarına tüketilse bile, vücudun büyümesini sağlar. Ek olarak, B12 vitamini hayvansal kaynaklı proteinlerle birlikte bulunur. Hayvansal kaynaklı proteinlerin tüketilmesi ile B12 vitamini de alınmaktadır.

Bitkisel proteinler tahıllarla beraber tüketilmelidir

Bitkisel proteinler aminoasit kompozisyonu bakımından hayvansal proteinlerdeki kadar dengeli olmadığı için, vücutta kullanılma oranları da hayvansal proteinlerden daha düşük olacaktır. Çeşitli sosyoekonomik faktörler nedeniyle beslenme örüntüsünde bitkisel kaynakların daha fazla bulunduğu bireylere, karışık beslenme önerilmelidir.

Kuru fasulye ve pirinç pilavı dengeli bir öğündür

Beslenme ve diyet uzmanı Gökçen Özüpek, bitkisel proteinler ile tahıldan oluşan karışık beslenme ile ilgili
örnekleri veriyor: Örneğin tahılların, süt ve türevleri ile birlikte tüketilmesi, sadece tahıl tüketilmesine kıyasla, elzem aminoasit dengesizliğinin giderilmesini sağlayabilir. Tahıllarda, lizin ve treonin sınırlı miktarda bulunan aminoasitlerdir. Kurubaklagiller ise kükürtlü aminoasitleri sınırlı miktarda bulundurmaktadır. Bu nedenle bir öğünde sadece tahıl veya sadece kurubaklagil tüketiminden ziyade aynı anda hem kurubaklagil hem de tahıl içeren bir öğüne sahip olmak (kuru- fasulye ve pirinç pilavı gibi), dengeli bir aminoasit örüntüsünü sağlanmasında önemlidir.

Günlük proteinin 3’te 1’i hayvansal kaynaklardan karşılanmalıdır.

Gebelik döneminde sık görülen sağlık problemlerinden biri de demir eksikliği anemisidir. Araştırmalar, sadece bitkisel kaynaklı protein içeren besinlere beslenmede yer verilmesinin, bu besinlerin içeriğinde bulunan posa nedeniyle, bağırsaklarda demir emiliminin azalmasına neden olduğunu Ve buna bağlı olarak, anemi görülme riskini artırdığını ifade etmektedir. Tüm bu nedenlerle, gebe bir kadının günlük protein gereksiniminin en az 3te 1’inin hayvansal kaynaklardan karşılanması gerektiği vurgulanmaktadır.

Yorumlar
Yükleniyor...